'Bu kez esas kızı oynuyorum'
AY SONUNDA DÜĞÜN VAR
‘Adını Feriha Koydum’un kötü kızı Ceyda Ateş, bambaşka bir rolle bu akşam Star ekranında olacak. ‘Evlerden Biri’nde Özgür Çevik’le başrolleri paylaşan genç oyuncu, bu ay sonunda sevgilisi Can Yurtsevdi’yle evleneceğinin müjdesini veriyor.
Bu akşam ilk bölümüyle Star’da ekrana gelecek ‘Evlerden Biri’, Cibali’de yaşayan bir ailenin hayatını anlatıyor. Orhan Kemal’in aynı adlı eserinden uyarlanan dizininin başrollerini paylaşan Ceyda Ateş ve Özgür Çevik, canlandırdıkları karakterlerle seyirciyi şaşırtacaklarını söylüyor
Ceyda Ateş: Bu kez esas kızı oynuyorum
‘Adını Feriha Koydum’ sezon finali yaptı ve hemen yeni diziye başladınız...
Feriha, son dakika devam etme kararı aldı. Biz de yeni projelerimizi imzaladığımız için geri dönüş yapamadık. Dizinin sezon finalini çektik, ertesi gün saçım boyandı ve yeni diziye başladım.
İki dizi arasında hiç ara olmaması çok yorucu olmalı...
Geçenlerde çektiğimiz bir ağlama sahnesinde gerçekten hüngür hüngür ağladım. Ama bu yorgunluğu bile bile kabul ettim. Benim de dinleneceğim zamanlar olacak. Şu anda işimi en iyi şekilde yapmak istiyorum.
Bu dizide yer almak istemenizin sebebi neydi?
Feriha’da kötü bir karakteri canlandırdım. Ve sarışındım. Aslında kafamda şu vardı, dizi bittiğinde saçlarımı boyatacağım ve bir daha kötü rol gelirse kabul etmeyeceğim. Demek nasipmiş ki Feriha daha bitmeden bu proje geldi. Kızın mücadelesi, saflığı, masumluğu... Çok farklı bir karakter yaratacaktım. Benim için çok büyük bir fırsattı, hem kötü oynayıp hem de masumu oynayabildiğimi göstermek, o yüzden bu dizide olmak istedim. Seyirciyi yanıltmam için çok iyi bir fırsat olacak.
Kötü kız Hande karakteri yüzünden sokakta tokat bile yemişsiniz. Yeni rolünüzle bu imajı yıkacaksınız sanırım.
Tanıtımları izleyenler, “Aaa, ne kadar farklı görünüyorsun, bakışların her şeyin çok başka” diyor. Ben de inanılmaz derecede heyecanlıyım. Nursen karakterini çok sevdim.
Nasıl biri Nursen?
Herkes tarafından beğenilen çok güzel bir kız. Ama erkeklere ve hayata karşı bir güvensizliği var. Annesi çok frapan giyinen, kaba tabirle biraz oynak bir kadın. Nursen de tam tersi, hiç onun gibi olmak istemiyor. Amacı, avukat olmak. Oynadığım karakterler hep ikinci karakterlerdi ama bu kez esas kızı oynuyorum. Bir dönüm noktası benim için.
İki aşk arasında kalacakmış...
İskender, platonik aşık ona karşı. Ama Nursen, Erdal karakterini beğeniyor.
“2 ayda 9 kilo aldım”
Aşktan konu açılmışken, Can Yurtsevdi’yle evlilik planınız var mı?
Biz başından beri ciddi bir ilişkimiz olduğunu söyledik. Evet, eğer Allah önümüze bir sorun çıkarmazsa ağustos sonu gibi evlenmeyi düşünüyoruz.
Sevgilinizin size et yemeyi sevdirdiği, bu yüzden 9 kilo aldığınız yazıldı...
Evet, ben hiç et yemeyen bir insandım. Can, beni et yemeye alıştırdı. Herhalde o protein bünyeye girince bu şekilde tepki verdi, 2 ay gibi kısa bir sürede 9 kilo aldım. 51 kiloyum şu an. Ekran önünde ve fotoğraflarda toplu çıktığım için insanlar, “Ceyda Ateş şişti” diyorlar. Aslında çok zayıf olduğum için almam gereken kiloyu aldım.
Özgür Çevik: Biraz üzülüyorum, acıyorum ama İskender’i çok seviyorum
İskender, bundan önce canlandırdıklarınıza oranla özgüveni eksik bir karakter.
Doğru. Bu daha lezzetli bir karakter ama. Daha insan. Gereksiz kahramanlaştırılmış bir adam değil. Televizyon için belki bir tık sert bir karakter.
Kompleksli, kendini çirkin bulan bir adamı oynuyorsunuz. Siz kompleksli bir insan mısınızdır?
Romanda adamın tipiyle ilgili takıntısının olduğu yazıyor. Sıkıntıları olan bir adam. Bende de öyle bir özgüven patlaması yoktur. Kendimle ilgili çok sıkıntılı olduğum dönemler oldu. Onu başarabilir miyim, bunu yapabilir miyim, öyle miyim, böyle miyim gibi bir sürü iç mücadelelerim oldu. Bu anlamda biraz yakın buluyorum İskender’i kendime. Biraz üzülüyorum, biraz acıyorum ama onu çok seviyorum.
‘Evlerden Biri’ bize neyi anlatacak?
Cibali’de yaşayan bir ailenin hayatını anlatıyor. Fakir bir aile... Aslında herkesin kendi hayalleri var, aynen hayatta olduğu gibi. Ve hayallerine kavuşmak için verdikleri mücadeleyi göreceğiz. Ara ara birbirleriyle sürtüşmelerine sebep olacak bu durum.
Sizin canlandırdığınız İskender, karşılıksız bir aşk yaşıyor...
Aslında biraz takıntı mı, aşk mı tam karar veremediğim bir durum var ortada. Öncelikle olarak tek taraflı göreceğiz muhtemelen. Ama ileriki bölümlerde ne olur bilmiyorum.
‘Kötü Yol’ dan sonra Orhan Kemal’in bir diğer eseri ‘Evlerden Biri’ de dizi oldu. Edebiyat eserlerinden uyarlanan dizilerin artışını neye bağlıyorsunuz?
Hep vardı... İyi kalemlerin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Biliyoruz ki Türkiye’de okuma oranı zaten düşük... Ben isterim ki diziyle birlikte bu kitaplar okunsun. Edebiyat eserlerinin televizyona uyarlanması, o insanların değerlerinin anlaşılması açısından da çok önemli.
“Oyunculuğum müzisyenliğimden iyi”
‘Akademi Türkiye’den çıkıp ayakta durmayı başaran nadir isimlerden birisiniz...
Müzik yarışması olarak baktığında belki azdır ama ülkemizde çok sayıda yetenek yarışması yapılıyor. Geçmişte yarışmadan gelmiş olduğunu unuttuklarımız da var. Ama şunu söyleyebilirim, daha ziyade çalışmaya eğilimi olan, kompleksi ve egolarıyla başa çıkmayı başarabilen insanlar ayakta kalabiliyor.
Oyunculuk yeteneğinizi nasıl keşfettiniz?
Lisede amatör olarak tiyatro yaptım. Hatta küçük çaplı bir turne yapmıştık. Keyif aldığım bir şeydi, amatördü, gerçeğe dönüştü. Ama eğer bu bir keşifse, beni keşfeden Türker İnanoğlu’dur.
Müziğe devam edecek misiniz peki?
Uzun süredir bir proje yok. Şu an için oyunculuğu müzisyenlikten daha iyi yaptığımı düşünüyorum.
Milliyet
SENEM AYDIN / senem.aydin@milliyet.com.tr